28 days later... in Helsinki

Uzaklarda, kuzeyden,
gecen yildan kalma bir metin.
Bahsi gecen defter hakkinda:

"...Bulanik bir bakis bu. Yeni dogmus birinin hayata firlattigi kadar anlamsiz. Fakat ozdesleyim kurarak algilamaya calistigi bir vizyonu cagristiran bir bakis. Iste en uc noktasi boyle bir sey olabilir. Buradaki bulaniklik her gune parazitlenmis rutinlesmis sureciyle, yeni bir yuzle ile tanisma, hayata anlik da olsa dahil olma eyleminin tezati bir yerden bakmaya iliskin. Oturdugun yerden ve tamda dahil hissetmeden.

Gunluk rutin eylemler, gazete almak gibi... her sabah kendi bolgene, sehrine iliskin olaylarin, kimi zaman 2 ser 3 er gun suren olaylar dizisinin yer aldigi satirlari, uzaginda korunakli hissettigin evinde OKUYARAK, takip edersin. Iste bununla ilgili bu proje.

Tipki bu eylemi benimle ayni kente yasayan her fin'li bireyin yaptigi gibi.
Bu rolu bu rutini gecici olarak ustlenmek nasil surec nasil bir aidiyetlik hissine karsilik gelir?
Bu soru beni 1 temmuz 2005 tarihinden beri her gun marketten gunluk bir yerel gasteyi almaya ve onun sayfalarina anlamsiz gozlerle sadece (hani su Mallanderin Jonathan Monkun gozleriyle baktigi 20-30 saniye gibi) sayfalardaki Yuzlere-portrelere bakiyorum. OKUMAKSIZIN, (okuyamamak) anlamlarini bilmeden, oykulerinin oldugunun bilinciyle. Defterin o gune karsilik gelen sayfasina, karbon kagidiyla aktarilmis desenler. Burada altini cizmem gereken ikinci bir alt konu karbon kagidi vurgusu, burada Beuysun herkez sanat yapabilir mitinin altini eselemenin otesinde karbon kaginin altinda deftere birakilmis izinde aslinda hicbir zaman secilen gazete kagidi ve karbon kagidi yuzeyden kaldirilmadan, yani surec,cizim tamamlanmadan gorulememesi. Aslinda soz konusu olanlar tamamen Bulanik ve yabanci bir bakisin eseri portreler...

28 gunluk bir surec, tamda soyle bir seye iliskin... Bazen biz anlasakda anlamasakda, farkina bile varmadan HAYAT AKIP GIDIYOR! Ne kadar anlamaya calissakta...(oyku devam ediyor)
Bu aslinda benim izmirde tamamlamis oldugum bir defterin 2.versiyonu. Daha oncede, gundelik bir gazetelerden resimler secme eylemine girismistim. fakat ozamanlar tam tersi bi yapi sozkonusuydu.O, Tamamen lokal, okuyarak anlayabildigin dilde basilan bir gazeteyi, her sabah okuldaki odanda masanda o an seninle benzer isi yapmakta olan diger kentdaslarin gibi incelemek eylemiydi. Size daha onceki satirlarda bahsettigim SIKISMIS, dar ve seni cevreleyen kamusal alistigin ve rutinlestigin yapidan, siyirmak adina, kucucuk de olsa disariya ait o bekledigin ozlemini cektigin romantik manzaranin hareketin, kimi yerde sessizligin ve bazen heyecanin izini bulmaya gorselini yakalamaya calismak. Iste buydu rutin olarak deneyip rutin gune parazitledigim, olmayacagina belki inandigin manzaraya ortakligin karbon kagidi gibi bir rutin ve brokratik nesne ile gunden gune kucuk bir elyapimi deftere tasinmasi. Okunabilecek kadar anlasilir fakat yasanamayacak kadar uzak ve belkide anlasilmaz, ozdeslenmis manzaralar...

Simdilerde ise 28 temmuz 2005 e ulastigimizda sona erecek projede ise, tamamen burasiyla helsinkide yani basimda, gectigim koprude, markette, stadyumda gorebilecegim insanlara ait okuyamayipda, ortak olamadigim oykulerden yuzler asiriyorum, defterim icin. iste basindan beri bahsettigim celiskili durum buna iliskin
Belkide kimi zaman hayat sadece devam etmeli biz anlasakda anlayamasakda icinde oldugumuzun bilinciyle...


Borga kanturk
26 temmuz 2005, Helsinki

Hiç yorum yok:

Bu Blogda Ara

Map Of Poverty / Yoksulluk Haritası

Map Of Poverty / Yoksulluk Haritası
"Maps courtesy of www.theodora.com/maps used with permission"